Çin’in Hayır mı Şer mi Olduğu Tartışmalı Olan Devasa Baraj Projesi, Neden Diplomatik Bir Sınav Olarak Görülüyor?
Yarlung Zangbo Nehri üzerine inşa edilecek barajın ile hem Asya’nın su kaynakları hem de Çin’in enerji açısından geleceği için büyük bir dönüm noktası olacağı belirtiliyor.
Çin’in 2021 yılında duyurduğu bu devasa projenin 2035 yılına kadar tamamlanması hedefleniyor.
Tibet’in zorlu coğrafyasında bulunacak olan bu baraj, devasa ölçekte hidroelektrik enerjisi üretme potansiyeli barındırıyor.
Ayrıca söz konusu barajın dünyanın en büyük enerji santrallerinden biri olmaya aday olduğu da söyleniyor.
Yarlung Zangbo Nehri, Hindistan’da Brahmaputra Nehri olarak biliniyor ve dolayısıyla bu su kaynağının Hindistan ve Bangladeş gibi ülkeler için de büyük öneme sahip olduğu belirtiliyor.
Projenin bütçesi ve boyutları hakkında kesin rakamlar açıklanmamış olsa da devasa Üç Boğaz Barajı’ndan üç kat daha fazla enerji üreteceği tahmin ediliyor.
Yani, bunun yılda yaklaşık saatte 300 milyar kilovat (kWh) temiz enerji anlamına geldiği de ekleniyor.
Çin’in 2060’a kadar sıfır karbon hedefine ulaşma yolculuğunda bu barajın büyük rol oynayacağının da altı çiziliyor.
Barajın inşasında kullanılacak mühendislik teknikleri de en az projenin kendisi kadar etkileyici.
Projenin, Üç Boğaz Barajı ve Baihetan Hidroelektrik Santrali gibi dev projelerde elde edilen deneyimlere dayanılarak geliştirildiği, dolayısıyla Çin’in bu tür büyük projelerde karşılaşılan teknolojik zorlukları aşma konusunda dünyanın en ileri ülkelerinden biri olduğu belirtiliyor.
Barajın, 2.000 metrelik bir yükseklik farkından yararlanarak büyük miktarda hidroelektrik enerji üretme kapasitesine sahip olduğu da ekleniyor.
Ayrıca kullanılan yüksek teknoloji ile nehir akışının kontrol edilerek su kaynaklarını daha verimli bir şekilde yönetmenin mümkün kılınacağından da bahsediliyor.
Bu projenin teknolojik altyapısındaysa, dünyanın en gelişmiş su türbinleri ve elektrik jeneratörleri kullanılacak!
Bu türbinlerin, yüksek basınç altındaki suyu maksimum verimle elektrik enerjisine dönüştürebilecek kapasitede tasarlandığı söyleniyor.
Ayrıca, bu türbinler düşük bakım gereksinimiyle de öne çıktığı, bunun da uzun vadede maliyetleri düşürmeye yardımcı olacağı belirtiliyor.
Bir diğer önemli mühendislik detayıysa baraj yapısının güçlendirilmesi ve kayaların stabilize edilmesi ile ilgili.
Tibet’in Himalayalar’a yakın bölgelerindeki sert kaya yapısı ve olası depremler gibi doğal afet riskleri göz önüne alındığında, barajın tasarımında dayanıklılığı ön planda tutulduğu belirtiliyor.
Hidroelektrik santralinin Tibet Özerk Bölgesi’ne yılda 20 milyar yuan gelir sağlayabileceği ifade ediliyor.
Çin ve Tibet için bu proje büyük avantajlara sahip olsa da Hindistan ve Bangladeş gibi nehrin aşağısında bulunan ülkelerin barajın kendi su tedariklerini tehdit edebileceğinden endişeli olması projeyi sadece bir mühendislik harikası değil, aynı zamanda diplomatik bir sınav hâline de getiriyor.
Özetle, Yarlung Zangbo Nehri üzerinde yer alacak baraj, modern mühendislik ve teknoloji harikası olsa da ülkeler için hayır mı şer mi olacağı gelecekte daha net görülecek gibi duruyor.